TC.
SİVAS VALİLİĞİ
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
MÜRAACAT EDEN : (Adı Soyadı ve T.C.)
(Açık adres ve telefon)
KONU : İnceleme ve Değerlendirme Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilmiş olan “Sivas İli Divriği İlçesinde Fimar Mermer Madencilik İnşaat Akaryakıt Turizm Tarım Seracılık Hayvancılık Gıda Ürünleri Tic. San. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 53907 Nolu Demir Ocağı Kapasite Artışı ve Kırma-Eleme ve Zenginleştirme Tesisi Projesi ile ilgili olarak hazırlanmış olan” ÇED RAPORUNA ilişkin Çed Yönetmeliğinin 14/1 bendi kapsamında 10 günlük yasal süre içerisinde görüş ve itirazlarımızın sunumu hk.
Duyuru Tarihi : 03/02/2021
ÖNERİ/ GÖRÜŞ VE İTİRAZLARIMIZ :
Sivas ili, Divriği ilçesi, Duruköy Köyü, Akpelit Köyü, Oyuktepe Köyü, Gezey Köyü, ile Erzincan ili, Kemaliye ilçesi, Ağıl Köyü, Harmankaya Köyü sınırları içerisinde, Fimar Mermer Madencilik İnşaat Akaryakıt Turizm Tarım Seracılık Hayvancılık Gıda Ürünleri Ticaret Sanayi A.Ş. tarafından “53907 No’lu Demir Ocağı Kapasite Artışı ve Kırma-Eleme ve Zenginleştirme Tesisi” projesine ait ÇED raporunda yazılı hususlar incelenmiş aşağıda yazılı çevresel etkilerinin yeniden değerlendirilmesi önerilmiştir.
Proje alanının; tarım alanları, mera alanları, orman alanları, hazine ve şahıs parselleri üzerinde kaldığı anlaşılmakla birlikte raporda da belirtildiği üzere proje alanı ve çevresinde bulunması muhtemel 13 sürüngen türü, iki amfibi türü, 71 kuş türü, 10 memeli hayvan türü bulunmaktadır. Rapora göre, ilgili projenin gerçekleşmesi durumunda; alanı beslenme veya yuvalama alanı olarak kullanan hayvanlar için alternatif habitatların proje alanı ve çevresinde yer aldığı belirtilmektedir. Bu kanaatin yerinde bilirkişilerce incelenip kontrol edilmesi önerilmektedir.
Proje alanı yakın çevresinde; sabit ve gezginci arıcılık faaliyetleri yapılmaktadır. ÇED Raporu ekinde yer alan Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kemaliye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Divriği İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün proje çevresindeki arıcılık faaliyetleri ile ilgili yazmış oldukları yazılara bakıldığında tüm müdürlükler arıcılık faaliyetlerinin zarar görmemesi için dikkat edilmesi gerektiğinin üzerinde durmuş, Divriği İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü; madencilik faaliyeti sırasında yapılacak patlatma çalışmaları sonucunda oluşacak tozun arıcılık faaliyetleri üzerinde olumsuz etkileri olacağı kanaatini taşıdıklarını belirtmişlerdir.
Rapor incelendiğinde proje kapsamında; bitkisel toprağın sıyrılması, malzeme çıkartma, taşıma, patlatma ve depolama işlemleri sırasında oluşacak toz emisyonu ile ilgili muhtemel senaryolara göre modelleme yapıldığı ve modelleme sonuçlarına göre projeden kaynaklanacak PM10 YSK değerleri, kümülatif KVS ve UVS Çöken toz YSK değerlerinin Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (SKHKKY) sınır değerlerinin altında olacağı belirtilmiştir. Aynı zamanda raporda; kırma-eleme tesisinde 08.07.2009 tarih ve 5102-40174 sayılı Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı Genelgesi’nde belirtilen şekilde toz oluşturacak ünitelerin (kırıcılar, elekler, taşıma bantları vb.) kapalı ortam içerisine alınması gerektiği ve toz indirgeme sistemi kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Sınır değerlerin sağlandığı modelleme çalışmalarının bu filtre sistemlerin kurulu olduğu düşünülerek mi yapıldığı, bu sistemlerin kurulup kurulmadığı ve çalışıp çalışmadığı hususlarındaki denetimlerin hangi sıklıklarda kimler tarafından yapılacağı bilgilerinin taraflardan edinilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Proje sahasının etrafında, civar köylerin içme suyu amacı ile yararlandıkları su kaynakları bulunmaktadır. Rapora göre; proje çalışması sırasında yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarının miktar ve kalitesini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde çalışmalar yürütülecektir.
Ayrıca raporda; ocak faaliyetlerinin yeraltı suyu seviyesi üzerinde, yeraltı suyunu etkilemeyecek emniyetli işletme kotunda yapılacağı ve YAS kotunun altına inilmeyeceği, proje alanı civarındaki su noktalarında (kaynak, kuyu, kaptaj, çeşme, dere vb.) oluşabilecek risklerde yeraltı suyu seviyesi (kuyu) ve kaynak boşalımlarının olumsuz etkilenmesi ve yeraltı suyu ile kaynak, kaptaj, çeşme vb. kalitesinde herhangi bir bozulma tespit edilmesi halinde, faaliyet derhal durdurulacağı ve bu hususta her türlü zararın faaliyet sahibi tarafından karşılanacağı belirtilmektedir.
İçme suyunda oluşacak kirlenmelerin canlılar üzerindeki toksik etkileri hemen ortaya çıktığı gibi yıllar sonra da ortaya çıkabilmektedir. Ölümcül etkilerin görülebileceği zararların tazmini paha biçilmezdir.
Rapora göre etki alanındaki YAS ve yüzeysel su kaynaklarının mevcut su kalitesinin tayini amacıyla bir yılda 4 defa izleme yapılacağı, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün direktifleri doğrultusunda ilave izleme periyoduna da uyulacağı, asit maden drenajından kaynaklanacak su kirliliğinin önlenmesi amacı ile hangi çalışmaların yapılacağı, su kalitesi izleme ve analiz çalışmalarının kimler tarafından yapılacağı, devlet kurumlarına ait laboratuvarlarca mı yapılacağı, ilan edilip edilmeyeceği, su kaynaklarının kirlenmemesi için ne tür önlemler alınacağı detaylı olarak incelenmelidir.
Raporda dere yatakları kuru olarak fotoğraflanmış ise de bu fotoğraflar hangi tarihe ait olduğu yılın tüm zamanlarında da kurumuş olduğuna değinilmemiştir. Zira çekilen fotoğraflar muhtemelen yılın en kurak dönemine ait ağustos ayları gibi çekilmiş olup tüm bahar ve kış aylarında kapsadığı söylenemez. Raporda zamansal değerlendirmeler yapılmamış olması dolayısıyla çevresel etki değerlendirmeleri eksik rapor tanzim edilmiştir.
Ayrıca Ocak ve pasa alanlarında çok sayıda kaynak suyu, akar dere, mevsimsel akar dere ve kuru dere mevcut olduğu halde raporda bunlar yok sayılarak rapor hazırlanmıştır. ÇED Raporunda topoğrafik harita kullanılmadığı için ocak, pasa yerleri, cevher kırma-eleme yerleri, bitkisel toprak ve pasa depolama alanlarının fiziksel zenginleştirme işleme sonrasında atıkların depolanacağı alanların kaynak suyu, akar dere ve kuru derelere mesafeleri tespit edilememiştir.
Ocak ve pasa sahalarının akar su derelerine 50 m kuru dere yataklarına 20 m uzaklıkta olup olmadığı İnceleme Değerlendirme Komisyonunca incelenmemiş olup buna ilişkin net bir bilgide rapor içeriğinde yer almamıştır. Ayrıca engebeli ve derin vadiler bulunan ve yer yer %70 eğimin olduğu bu alanlarda delme patlatma işlemleri ve depolama alanlarının yerleşim yerleri ve dere yataklarına yaklaşımlarının yeterliliğine ilişkin bilgi ve önleminde alınmadığı.
Ocak ve yakını alanlarının ayrıntılı hidrojeolojik etüt raporu bilgilerine yer verilmemiştir. Bu kadar büyük bir alanda faaliyet gösterilecek sahlar için Drenaj sistemi, yer altı ve yer üstü su kaynakları, maden ocağının su kaynaklarına etkilerinin ne olacağı, ne kadar yer altı suyu ya da yüzey suyu kullanılacağı hesaplanmamıştır.
Ocak sayısı 6 adetten 5 adete düşürüldüğü ve ocak alanları küçültüldüğü halde demir cevheri üretim miktarında değişiklik olmamıştır. Çed Raporu Çok geniş bir alanı baz alarak hazırlanmıştır. Oysa Çevre Etki ve Değerlendirilmesinin bu kadar geniş bir alanda yapılması hiçbir şekilde mümkün değildir. Sahanın geniş olması birçok köyü, farklı illere bağlı ilçeleri kapsadığından, su kaynakları, mera, yaylak, özel mülkiyete konu alanları hatta yol ve geçitleri, hayvan otlama sahalarını, yabani hayatı nazara alınmaksızın yüzeysel bir sözde değerlendirme yapan raporun olumsuz olarak değerlendirilmesi mutlak zorunluluk olduğunu düşünmekteyiz.
Sivas İli Divriği İlçesi Kapasite artışı öngörülen Köyleri Türkiye’nin en tehlikeli diri faylarından olan Malatya fayı üzerinde olduğu halde ÇED Raporunda soyut olarak afet rakamlarından bahsedilmiş ancak bu hususların çevresel etki ve değerlendirilmesi yapılmamıştır.
Her ne kadar Sivas Valiliği Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15/05/2019 (2 yıl önceki yazı) cevabi yazısı ilgi tutularak ÇED raporuna konu bölge içerisinde herhangi bir sit alanı ve tescilli kültür varlığı bulunmadığı belirtilmiş ise de maden sahaları içinde olmasa da yakınında olan sit alanları ve yakınında olan tescilli kültür varlıkları belirtilmemiş ve nitekim bu alanlara olabilecek muhtemel etkisi değerlendirmeye alınmamıştır. Bu sebeple öncelikle güncel olmayan cevabi yazı olması nihayetinde saha yakınlarının etkilenme durumu değerlendirilmeyen çed raporuna itiraz ediyoruz. Nitekim ÇED Raporunda Proje alanına çok yakın mesafedeki Divriği ilçesindeki Cennetin Kapıları olarak görülen Dünya Tarih Kültür Miras Listesinde yer alan UNESCO tarafından 1985 yılında Türkiye’den ilk olarak listeye alınan Ulu Cami ve Darüşşifası bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sivas Kültür Varlılarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 21/11/2014 tarihinde Koruma amaçlı imar planı kapsamında Kültürel Sit Alanı, Arkeolojik Sit Alanı olarak birçok yer belirlenmiştir. Ayrıca ÇED sahasında yer alan Mengücekoğlulları tarafından yapılan 779 Yıldır ayakta olan Tarihi Handere (Murçınga) Köprüsü ile Divriği Kemah Arasındaki XVII yy. da yapılan Burma Han Köprüsü, Divriği ve Kesdoğan Kaleleri gibi yerlerin durumu Çed Raporunda nazara alınmamış ve çevresel etkileri değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla sadece saha içerisinde olmayıp ta yakınlık durumu olan belirtilen eserler yönünden de değerlendirme yapılmasını talep etmekteyiz.
Yine belirtmek gerekirse Çed Raporuna göre Proje alanına çok yakın mesafede bulunan Sarıçiçek Yaylası (Coğrafi Konumu Sivas-Divriği / Malatya-Arapgir/ Erzincan-Kemaliye yöresinin tam ortasında kalmaktadır) Endemik bitki çeşitliliği bakımından Dünyada ikinci sıradadır. Coğrafi konumu, kültürel zenginlik, bitki ve hayvan çeşitliği bakımından bu yer her yıl yayla festivallerinin yapıldığı 3 ili birleştiren zengin bölge Sarıçiçek Çevre Koruma Derneği tarafından koruma altına alınma başvurusu devam etmekte olan bu değerli yerin akıbet, bu yere etkisi Çed Raporunda nazara alınmamış ve çevresel etkileri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Diğer taraftan Bölgede 2020 yılı itibariyle koruma altına alınan Tuğut Köyü ile bölgede bulunan birçok inanç merkezleri (Örn.:Akpelit Köyünde Koca Haydar, Duruköyde Şambaspir, tarihi kiliseler vs.) ve kültür varlıklarına ilişkin olarak ÇED raporunda bir incelemede bulunamamıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere eksik değerlendirmeler yapılan bilimsel alt yapısı olmayan masa başında hazırlanmış yeterliliğinin birçok konuda sorgulanması gereken ÇED Raporu, çevreye geriye dönüşü imkânsız zararı bertaraf edecek değerlendirmeleri içermemektedir.
SONUÇ VE İSTEM : İnceleme ve Değerlendirme Komisyon tarafından incelenerek son şekli verilmiş olan “Sivas İli Divriği İlçesinde Fimar Mermer Madencilik İnşaat Akaryakıt Turizm Tarım Seracılık Hayvancılık Gıda Ürünleri Tic. San. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 53907 Nolu Demir Ocağı Kapasite Artışı ve Kırma-Eleme ve Zenginleştirme Tesisi Projesi ile ilgili olarak hazırlanmış olan” ÇED RAPORUNA ilişkin Çed Yönetmeliğinin 14/1 bendi kapsamında 10 günlük yasal süre içerisinde sunmuş olduğumuz öneri, görüş ve itirazlarımızın kabulü ile yukarıda yer vermeye çalıştığımız hususlarda da araştırma yapılarak eksik belge ve evrakların toplanması nihayetinde itiraz konu hususlarında nazara alındığı yeni güncel bir CED raporu alınmasını nihayetinde proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyorum. Saygılarımla. 11/02/2021
Başvuru ve Müracaatta Bulunan
(Adı Soyadı)